Akıllı Sözleşmeler (Smart Contracts) ile Geleneksel Sözleşmeler Arasındaki 5 Temel Fark
Geleneksel hukuk sistemleri, dijital dönüşümle birlikte yeni teknolojilere adapte olmaya çalışıyor. Bu dönüşümün en dikkat çekici unsurlarından biri de akıllı sözleşmeler (smart contracts). Akıllı sözleşmeler, blockchain teknolojisi sayesinde taraflar arasında yapılan anlaşmaların otomatik ve güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlar. Bu, özellikle anonim taraflar arasında güvenli işlemlerin gerçekleştirilmesini mümkün kılar
Legaltech (hukuk teknolojileri), bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Legaltech, hukuki süreçlerin dijitalleşmesini ve otomasyonunu sağlayarak, daha hızlı ve verimli hizmetler sunmayı amaçlar. Türkiye'de ve dünyada, birçok hukuk firması ve girişim, akıllı sözleşmeler ve blockchain teknolojisi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Örneğin, tapu sicilinde ve fikri mülkiyet alanında akıllı sözleşmelerin kullanımı üzerine çeşitli projeler yürütülmektedir
Bu makalede, akıllı sözleşmeler ile geleneksel sözleşmeler arasındaki temel farkları inceleyecek ve Legaltech perspektifinden bu dönüşümün hukuk dünyasına etkilerini değerlendireceğiz.
Akıllı ve Geleneksel Sözleşmeler Arasındaki 5 Temel Fark
1. Yorumlanabilirlik ve Belirsizlik
Geleneksel sözleşmeler, çoğu zaman yoruma açık ifadeler içerir. Bu durum, taraflar arasında anlaşmazlıklara ve mahkeme süreçlerine yol açabilir. Hakimlerin sözleşme hükümlerini yorumlaması, farklı sonuçlara neden olabilir.
Akıllı sözleşmeler ise belirli koşulların gerçekleşmesi durumunda otomatik olarak yürürlüğe giren kod parçacıklarıdır. Bu sözleşmeler, blockchain üzerinde çalıştıkları için değiştirilemez ve şeffaftır. Ancak, kodun doğru yazılmaması durumunda istenmeyen sonuçlar doğabilir. Bu nedenle, akıllı sözleşmelerin oluşturulmasında hem hukuk hem de yazılım bilgisi önemlidir.
2. İcra Süreçleri
Geleneksel sözleşmelerin icrası, mahkeme kararlarına ve icra dairelerine bağlıdır. Bu süreçler zaman alıcı ve maliyetli olabilir.
Akıllı sözleşmeler ise belirli koşulların gerçekleşmesi durumunda otomatik olarak ifa edilir. Bu, işlemlerin daha hızlı ve düşük maliyetle gerçekleştirilmesini sağlar. Ancak, akıllı sözleşmelerin ifası sırasında ortaya çıkabilecek hatalar veya güvenlik açıkları, taraflar için risk oluşturabilir.
3. Şeffaflık ve Denetlenebilirlik
Geleneksel sözleşmeler genellikle taraflar arasında gizli kalır ve üçüncü taraflar tarafından denetlenemez.
Akıllı sözleşmeler ise blockchain üzerinde çalıştıkları için herkes tarafından görülebilir ve denetlenebilir. Bu, işlemlerin şeffaflığını artırır ve güven sağlar. Ancak, bu şeffaflık, kişisel verilerin korunması açısından bazı sorunlara yol açabilir.
4. Güven Dinamikleri
Geleneksel sözleşmelerde taraflar arasındaki güven, genellikle geçmiş ilişkiler ve itibar üzerine kuruludur. Bu, özellikle yeni iş ilişkilerinde sorunlara yol açabilir.
Akıllı sözleşmeler ise güveni kod ve algoritmalar aracılığıyla sağlar. Taraflar, sözleşmenin koşullarının otomatik olarak yerine getirileceğinden emin olabilir. Bu, özellikle anonim taraflar arasında yapılan işlemlerde büyük avantaj sağlar.
5. Regülasyon ve Uyumluluk
Geleneksel sözleşmeler, mevcut yasal düzenlemelere tabidir ve genellikle bu düzenlemelere uygun olarak hazırlanır.
Akıllı sözleşmelerin yasal düzenlemelere uyumu ise daha karmaşıktır. Özellikle Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) gibi düzenlemeler, akıllı sözleşmelerin veri işleme süreçlerinde dikkat edilmesi gereken hususlardır. Veri minimizasyonu, açık rıza ve algoritmik şeffaflık gibi konular, akıllı sözleşmelerin yasal uyumluluğu açısından önemlidir.
Legaltech Bağlamında Yeni Nesil Sözleşme Türleri
DAO Sözleşmeleri, Token Tabanlı ve Dijital Hizmet Sözleşmeleri
Legaltech'in gelişimiyle birlikte, yeni nesil sözleşme türleri ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında DAO (Decentralized Autonomous Organization) sözleşmeleri, token tabanlı sözleşmeler ve dijital hizmet sözleşmeleri bulunmaktadır.
DAO Sözleşmeleri: DAO'lar, merkezi olmayan yapılar olup, karar alma süreçlerini akıllı sözleşmeler aracılığıyla yürütür. Bu yapılar, katılımcıların oylarıyla yönlendirilir ve otomatik olarak uygulanır.
Token Tabanlı Sözleşmeler: Bu sözleşmeler, belirli bir hizmet veya ürün karşılığında token kullanımı esasına dayanır. Örneğin, bir hizmetin kullanımı için belirli bir miktar token ödenmesi gerekebilir.
Dijital Hizmet Sözleşmeleri: Bu tür sözleşmeler, dijital platformlar üzerinden sunulan hizmetlerin koşullarını belirler. Akıllı sözleşmeler sayesinde, hizmetin sunumu ve ödemesi otomatik olarak gerçekleştirilir.
Bu yeni nesil sözleşmelerin hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:
- Otomatik Ödeme Koşulları: Sözleşmede belirtilen koşulların gerçekleşmesi durumunda, ödeme işleminin otomatik olarak gerçekleştirilmesi.
- Akıllı Tahkim Mekanizmaları: Taraflar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümü için otomatik tahkim süreçlerinin belirlenmesi.
- İfa Şartları ve Sistem Denetimi: Sözleşmenin ifası için gerekli şartların açıkça belirtilmesi ve sistemin düzenli olarak denetlenmesi.
Geleceğin Sözleşmeleri: Kod, Otomasyon ve Uyum
Genel Değerlendirme
Akıllı sözleşmeler, dijitalleşen hukuk dünyasının önemli bir yapı taşı haline gelmiştir. Geleneksel sözleşmelere kıyasla sağladıkları otomasyon, şeffaflık ve hız, onları birçok sektörde cazip kılmaktadır. Ancak, bu yeni sözleşme türlerinin mevcut hukuk sistemleriyle tam entegrasyonu henüz tamamlanmamıştır.
Özellikle yorumlanabilirlik, regülasyon uyumluluğu ve teknik altyapı gibi alanlarda ciddi hukuki ve etik sorular gündeme gelmektedir. Bu nedenle, akıllı sözleşmelerin kullanımı artarken, aynı zamanda hukukçuların ve teknoloji uzmanlarının birlikte çalışması kaçınılmaz hale gelmiştir.
Blockchain hukuku ve Legaltech alanında yapılacak multidisipliner çalışmalar, bu teknolojilerin daha güvenli ve hukuka uygun şekilde gelişmesini sağlayacaktır.
Startup’lar ve Girişimciler için Hukuki Hazırlık Rehberi
Girişimciler ve startup'lar için akıllı sözleşme entegrasyonu, hem büyük avantajlar hem de bazı riskler barındırır. Bu süreçte dikkate alınması gereken hukuki ve teknik unsurlar, başarılı bir entegrasyonun temelini oluşturur.
İşte girişimciler için 5 maddelik hukuki hazırlık check-list:
- Güncel Regülasyon Takibi
- Yerel ve uluslararası düzeydeki hukuki düzenlemelerin güncel olarak takip edilmesi, sözleşme yapısının yasal çerçeveye uygun olmasını sağlar.
- Özellikle dijital veri, ödeme sistemleri ve otomatik işlem protokolleri ile ilgili yasa ve yönetmeliklerin düzenli izlenmesi gerekir.
- KVKK / GDPR Uyum Prosedürleri
- Kişisel verilerin işlenmesi sırasında, hem Türkiye’deki KVKK’ya hem de Avrupa’daki GDPR’a tam uyum sağlanmalıdır.
- Açık rıza metinleri, veri işleme protokolleri ve kişisel veri saklama süreçleri titizlikle hazırlanmalıdır.
- Açık Rıza ve Veri Kontrol Politikaları
- Akıllı sözleşmelerde yer alacak kişisel veriler için kullanıcıdan açık rıza alınmalı; bu rıza, blockchain kayıtlarında saklanacak şekilde yapılandırılmalıdır.
- Kullanıcının verilerini inceleme, düzeltme ve silme hakkını kullanabileceği arayüzler geliştirilmelidir.
- Kod ve Otomasyon Denetimi (Smart Contract Audit)
- Sözleşme kodları, uzman ekipler tarafından düzenli olarak denetlenmeli ve dış denetim raporları saklanmalıdır.
- Bu denetimler hem teknik hem de hukuki boyutlarıyla yapılmalı; kodların hukuki metinlerle uyumu test edilmelidir.
- Hukuk ve Teknoloji Ekipleri Arasında Sürekli İletişim
- Proje süreçlerinde hukukçular ile yazılım geliştiricileri arasında sürekli ve açık iletişim kanalları oluşturulmalıdır.
- Hukuki risklerin önlenebilmesi için proje tasarımından itibaren multidisipliner bir ekip yaklaşımı benimsenmelidir.
Kaynakça
- Akkor, S. (2023). Akıllı Sözleşmeler ve Sözleşmeler Hukuku.
- Kesikli, B. (2023). Akıllı Sözleşmelerin Sözleşmeler Hukuku Perspektifinden İncelenmesi.
- Startuphukuku.com. (2024). Blockchain ve Hukuki Uygulamaları.
- Akg-legal.com. (2024). Kişisel Verilerin Korunması Hukuku.
- Dergipark. (2022). Akıllı Sözleşmelerin Uygulama Alanları Üzerine Bir İnceleme.