Legaltech Startupları İçin Hukuki Check-List: Kuruluş, KVKK ve Sözleşmeler
1. GİRİŞ
1.1 Legaltech Kavramının Tanımı
Legaltech, hukuk teknolojileri anlamına gelen “legal technology” kavramının kısaltmasıdır. Bu kavram, teknolojik çözümlerle hukuk hizmetlerinin daha hızlı, erişilebilir ve maliyet etkin şekilde sunulmasını ifade eder. Başka bir ifadeyle, hukukla teknolojiyi buluşturan her türlü yazılım, platform, otomasyon aracı ve yapay zekâ çözümü Legaltech kapsamına girer. Girişimcilik literatüründe Legaltech, inovatif hukuk hizmetlerinin dijital dönüşümle yeniden şekillenmesini sağlayan bir iş modeli olarak değerlendirilmektedir.
Legaltech çözümleri çoğunlukla belge yönetimi, dava takibi, online danışmanlık, akıllı sözleşmeler ve otomatikleştirilmiş sözleşme analizi gibi hizmetleri kapsar. Avukatlar, şirketler ve bireyler açısından hem zaman tasarrufu sağlayan hem de hataları azaltan bu uygulamalar; verimliliği artırarak rekabet avantajı yaratır. Özellikle dijital çağda hukuk hizmetlerinin dijitalleşmesi, geleneksel hukuk sistemlerinin katı ve yavaş yapısına bir alternatif sunar.
Legaltech sadece yazılım ve otomasyondan ibaret değildir. Aynı zamanda etik, mahremiyet, siber güvenlik ve regülasyon boyutlarıyla da değerlendirilmelidir. Bu sebeple hukuki bilgisi güçlü, teknik donanıma sahip multidisipliner ekipler tarafından geliştirilmesi kritik önemdedir.
1.2 Türkiye ve Dünyada Legaltech Girişimlerinin Önemi
Dünya genelinde Legaltech girişimlerinin yükselişi, hukuk sektörünün dijital dönüşümüne duyduğu ihtiyacın açık bir göstergesidir. Özellikle ABD, İngiltere, Almanya ve Hindistan gibi ülkelerde faaliyet gösteren Legaltech startup’ları; hukuk firmalarına, bireylere ve devletlere yönelik dijital çözümler sunarak sektörde önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Örneğin, Clio, Rocket Lawyer ve LegalZoom gibi platformlar hem bireylerin hem KOBİ’lerin avukatsız bir şekilde temel hukuk hizmetlerine ulaşmalarını sağlamaktadır.
Türkiye özelinde bakıldığında, Legaltech henüz olgunlaşma aşamasında bir sektördür. Bununla birlikte, Apilex, Onedocs, AvFast, Legaling gibi öncü girişimler, Türkiye’deki hukuk profesyonellerinin dijitalleşmesine önemli katkılar sunmaktadır. Aynı zamanda Türk hukuk sistemi, dijital belge kullanımı, e-imza, UYAP gibi uygulamalarla bu dönüşüme ciddi destek vermektedir. Ancak regülasyonların sıkı yapısı, girişimciler açısından belirli zorlukları da beraberinde getirmektedir.
Bu noktada, Türkiye’de Legaltech alanında büyümek isteyen girişimlerin yalnızca teknik değil, aynı zamanda hukuki yeterliliğe sahip olmaları gerekir. KVKK, Tüketici Kanunu, e-Ticaret ve e-Sözleşme gibi düzenlemelere uyum, bu startup’ların büyüme potansiyelini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, kuruluş aşamasından itibaren hukuki bir alt yapı kurmak kritik önemdedir.
2. Legaltech Startup’larının Kuruluş Aşamasındaki Hukuki Yükümlülükleri
2.1. Şirket Türü Seçimi ve Hukuki Sonuçları
Legaltech startup’larının hukuki yapılarını oluştururken karşılaştıkları ilk önemli karar, şirket türünün belirlenmesidir. Türkiye’de en yaygın şirket türleri şahıs şirketi, limited şirket (LTD) ve anonim şirket (A.Ş.) olarak sıralanabilir. Legaltech girişimleri genellikle teknoloji tabanlı ölçeklenebilir iş modellerine sahip olduklarından, daha çok yatırım alma potansiyeli nedeniyle LTD ve A.Ş. türlerine yönelmektedirler.
- Limited Şirket: Kuruluş süreci görece basittir ve az sayıda ortakla kurulabilir. Özellikle MVP (Minimum Viable Product) aşamasında maliyetlerin düşük tutulması açısından avantajlıdır. Ancak hisse devri, halka arz gibi konularda sınırlılıklar barındırır.
- Anonim Şirket: Yatırım alma, hisse devri ve şirketin profesyonel olarak yönetilmesi açısından daha esnektir. Ancak kurulum maliyetleri yüksektir ve daha fazla idari yük barındırır. Özellikle yabancı yatırımcıların tercih ettiği yapıdır.
Bu karar, girişimin büyüme planları, ortak yapısı, yatırım hedefleri ve sektörel stratejileriyle yakından ilişkilidir. Şirket türü seçiminde muhakkak hukukçu danışmanlığı alınmalı, ileride yapılacak sözleşmeler, vergi planlaması ve yatırım süreçleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
2.2 Ticaret Sicili ve Vergisel Yükümlülükler
Şirket kurulduktan sonra, Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne kayıt olunması yasal zorunluluktur. Bu kayıt ile şirketin tüzel kişiliği kazanılır ve hukuki anlamda işlem yapabilme yetkisi elde edilir. Ardından vergi dairesine kayıt işlemleri gerçekleştirilir ve mükellefiyet türüne göre KDV, gelir/kurumlar vergisi, stopaj gibi yükümlülükler belirlenir.
Startup’lar için önemli bir detay da e-fatura, e-defter ve e-arşiv uygulamalarına geçiştir. Bu süreçler hem maliyet hem de operasyonel kolaylık sağlar. Ancak Maliye ve Ticaret Bakanlığı düzenlemelerine tam uyum sağlamak şarttır.
2.3 Fikri ve Sınai Mülkiyetin Korunması
Legaltech girişimlerinin temel varlığı yazılım, algoritma ve veri analitiğine dayanır. Bu nedenle girişimin dijital ürünlerinin fikri mülkiyet kapsamına alınması, ileride yaşanabilecek hak ihlallerinin önlenmesi açısından kritik önemdedir. Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde;
- Marka tescili: Girişimin adının korunması ve itibar kaybının önlenmesi açısından gereklidir.
- Patent başvurusu: Eğer girişim algoritmik veya teknik bir buluş barındırıyorsa, patent koruması sağlanabilir.
- Telif hakkı: Yazılım ürünlerinin korunması için telif başvurusu yapılmalıdır.
Bunların dışında sözleşmelerle fikri hakların şirkete ait olduğunu düzenlemek, girişimin yatırımcılar gözünde şeffaf ve güvenli olmasını sağlar.
2.2 KVKK’ya Uyum Süreci
2.2.1 Aydınlatma Metni Hazırlama Yükümlülüğü
Legaltech startup’larının faaliyet alanı çoğunlukla kişisel veri işleme üzerine kurulu olduğundan, KVKK’ya (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) uyum kritik bir gerekliliktir. KVKK’nın 10. maddesi uyarınca, veri sorumluları, kişisel verilerin elde edilmesi sırasında ilgili kişileri aydınlatmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi, aydınlatma metni hazırlamak suretiyle gerçekleştirilir.
Aydınlatma metni, veri sorumlusunun kimliği, işlenen verilerin hangi amaçlarla kullanılacağı, kime ve ne amaçla aktarılacağı, hangi yöntemlerle toplandığı ve veri sahibinin hakları gibi bilgileri açık ve sade bir dille sunmalıdır. Legaltech girişimleri, kullanıcı arayüzlerinde (mobil uygulama, web platformu vb.) aydınlatma metnini görünür bir biçimde sunmalı, kullanım öncesinde bu metni kullanıcıya okutmalıdır.
Etik ve yasal bir sorumluluk olan aydınlatma metni hazırlığı sırasında, şirketin tüm veri işleme süreçleri analiz edilmeli ve bu süreçler eksiksiz biçimde dokümante edilmelidir. Aksi takdirde, eksik veya yanıltıcı bilgiler nedeniyle idari para cezaları ve hukuki sorumluluklarla karşılaşmak mümkündür.
2.2.2 Açık Rıza Sürecinin Yönetimi
KVKK’ya göre bazı veri işleme faaliyetleri açık rıza olmadan gerçekleştirilemez. Özellikle hassas kişisel veriler veya pazarlama, profil çıkarma, çerezlerle takip gibi faaliyetler açık rızaya tabidir. Açık rıza, belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan onay beyanıdır.
Legaltech startup’ları, kullanıcılarından açık rıza alırken bu süreci dijital olarak ve kayıt altına alacak şekilde tasarlamalıdır. Rızanın bilgilendirmeye dayanması zorunluluğu nedeniyle, rıza kutucukları, önceden seçilmiş halde sunulmamalı, kullanıcıya alternatif sunulmalı ve seçim özgürlüğü tanınmalıdır. Ayrıca kullanıcı, verdiği rızayı istediği zaman geri alabilmelidir.
Uygulamada açık rıza; check-box sistemleri, dijital imzalar veya SMS onayları yoluyla alınabilir. Ancak ispat yükü her zaman veri sorumlusuna ait olduğundan, kayıt sistemlerinin sağlam bir şekilde kurgulanması gerekir.
2.2.3 Kişisel Veri Envanteri ve VERBİS Kaydı
KVKK’ya uyum sürecinde kritik aşamalardan biri de kişisel veri envanteri oluşturulmasıdır. Veri envanteri, veri sorumlusunun iş süreçlerine bağlı olarak işlediği kişisel verileri detaylı bir şekilde analiz ettiği bir belgedir. Bu envanterde, veri türleri, veri sahipleri, işleme amaçları, aktarım yapılan üçüncü kişiler ve veri saklama süreleri gibi bilgiler yer alır.
Veri envanteri yalnızca iç kontrol aracı değil, aynı zamanda VERBİS (Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi) kaydı için de zorunlu bir ön çalışmadır. 50’den fazla çalışanı bulunan veya yıllık bilanço toplamı 25 milyon TL’yi geçen tüzel kişiliklerin VERBİS’e kayıt olması zorunludur. Bu sistemde, kamuya açık bir biçimde veri işleme faaliyetleri ilan edilir.
Legaltech startup’larının şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde, veri envanterlerini düzenli olarak güncellemeleri ve değişiklikleri VERBİS kaydına yansıtmaları gerekir. Aksi durumda, KVKK tarafından belirlenen idari yaptırımlar gündeme gelebilir.
2.2.4 Teknik ve İdari Tedbirler
Kişisel verilerin işlenmesi yalnızca metinsel belgelerle sınırlı değildir; aynı zamanda teknik ve idari koruma önlemleri de alınmalıdır. KVKK’nın 12. maddesine göre, veri güvenliğini sağlamak veri sorumlusunun sorumluluğundadır. Bu çerçevede alınması gereken bazı önlemler şunlardır:
- Teknik Tedbirler: Firewall, antivirüs, veri şifreleme, log kayıtları, erişim sınırlamaları, yedekleme sistemleri gibi bilgi güvenliği teknolojilerinin aktif kullanımı.
- İdari Tedbirler: Veri işleyen personele KVKK eğitimi verilmesi, veri işleme prosedürlerinin yazılı hale getirilmesi, gizlilik protokollerinin uygulanması.
Legaltech girişimleri için bu tür güvenlik önlemleri, yalnızca yasal yükümlülüklerin ötesinde, kullanıcı güveni ve kurumsal itibarı da doğrudan etkiler. Bu nedenle teknik ekiplerin, hukuki danışmanlarla iş birliği içinde çalışması önerilir.
2.3 Legaltech’te Kullanılan Sözleşme Türleri
2.3.1 Hizmet Sözleşmeleri
Legaltech girişimleri çoğu zaman sundukları yazılım ve dijital hizmetleri, abonelik ya da proje bazlı sözleşmelerle kullanıcıya sunar. Bu noktada hizmet sözleşmeleri devreye girer. Hizmet sözleşmeleri, tarafların birbirine karşı olan edimlerini ve yükümlülüklerini detaylı şekilde düzenleyen metinlerdir.
Legaltech alanında hizmet sözleşmeleri şu konuları kapsamalıdır:
- Yazılımın kapsamı ve teknik özellikleri
- Kullanım lisansının sınırları
- Hizmet süresi ve ücretlendirme modeli
- Bakım ve destek hizmetleri
- Sözleşmenin fesih koşulları
Bu sözleşmelerin açık ve anlaşılır biçimde hazırlanması, hem kullanıcı hem girişimci tarafı için ileride doğabilecek uyuşmazlıkları minimize eder. Özellikle SaaS (Software as a Service) modelinde hizmet veren girişimler için bu sözleşmeler, temel hukuki altyapının bir parçasıdır.
2.3.2 Gizlilik Sözleşmeleri (NDA)
Legaltech startup’ları sıklıkla iş ortakları, yatırımcılar, tedarikçiler ve çalışanlarla hassas bilgi paylaşımında bulunur. Bu bilgilerin korunması için Gizlilik Sözleşmesi (Non-Disclosure Agreement - NDA) büyük önem taşır.
Gizlilik sözleşmeleri; tarafların birbirine aktardığı ticari sırlar, yazılım kodları, müşteri verileri ve diğer hassas bilgilerin korunmasını düzenler. Genellikle şu hükümleri içerir:
- Bilginin kapsamının tanımı
- Gizliliğin süresi
- Bilginin üçüncü kişilerle paylaşımına dair kısıtlamalar
- Sözleşme ihlali halinde uygulanacak yaptırımlar
Etkin bir NDA, sadece bilgi paylaşımını değil, girişimin itibarı ve rekabet gücünü de korur. Özellikle yatırım görüşmeleri ve iş ortaklığı öncesi bu sözleşmelerin imzalatılması kritik önemdedir.
2.3.3 İş Ortaklığı Sözleşmeleri
Legaltech startup’ları, büyüme stratejilerinin bir parçası olarak çeşitli kurumlarla iş ortaklığı yapma ihtiyacı duyar. Bu kurumlar; yazılım entegrasyonu sağlayan firmalar, danışmanlık şirketleri, hukuk büroları ya da üniversiteler olabilir. Bu tür iş birlikleri net bir hukuki çerçeveye oturtulmadığı takdirde ciddi hak kayıpları doğurabilir.
İş ortaklığı sözleşmeleri, tarafların iş birliği kapsamında gerçekleştirecekleri faaliyetleri, mali paylaşımı, sorumlulukları, fikri mülkiyet haklarını ve gizliliği düzenleyen metinlerdir. Sözleşmelerde bulunması gereken temel başlıklar şunlardır:
- Ortaklık modeli (gelir paylaşımı, komisyon vs.)
- Görev ve sorumlulukların tanımı
- Süre ve sona erme şartları
- Rekabet yasağı ve münhasırlık maddeleri
- Uyuşmazlık çözüm yöntemleri
Legaltech gibi hızla büyüyen bir alanda, iş ortaklıkları genellikle yazılı olmayan anlaşmalarla başlasa da, bu tür ilişkilerin kurumsallaşması için hukuki zemine oturtulması elzemdir. İş ortaklığı sözleşmeleri, sadece güven tesisi değil, yatırımcı gözünde şeffaflık da sağlar.
2.3.4 Kullanıcı Sözleşmeleri ve EULA
Legaltech startup’larının kullanıcıları ile kurduğu ilişkinin en temel unsurlarından biri kullanıcı sözleşmeleridir. Bu sözleşmeler, hizmeti kullanmaya başlamadan önce dijital ortamda onaylanan ve kullanıcıya yazılımın kullanım şartlarını açıklayan metinlerdir.
Kullanıcı sözleşmesi genellikle "Kullanım Koşulları" (Terms of Use) ve "Son Kullanıcı Lisans Sözleşmesi" (End User License Agreement - EULA) gibi başlıklar altında hazırlanır. Sözleşme kapsamında aşağıdaki hükümler detaylandırılmalıdır:
- Yazılımın kullanım şartları ve sınırları
- Kullanıcının yükümlülükleri ve davranış kuralları
- Hizmetin kesintiye uğraması durumunda sorumluluk
- Veri işleme ve gizlilik politikası bağlantıları
- Sözleşmenin sona ermesi ve fesih hakkı
Legaltech yazılımları, genellikle kullanıcıdan veri toplayan sistemler olduğundan, bu sözleşmelerin KVKK ile entegre biçimde hazırlanması gerekir. Ayrıca, kullanıcı sözleşmelerinin açık, sade ve kullanıcıyı yanıltmayan bir dilde yazılması; tüketici hukukuna uyum açısından da önem taşır.
2.4 Sözleşmelerde Dikkat Edilmesi Gereken Maddeler
2.4.1 Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Her sözleşmenin temelini oluşturan unsur, tarafların üstlendikleri hak ve yükümlülüklerin açıkça belirlenmesidir. Legaltech alanında hizmet sağlayıcı (girişim) ile kullanıcı, iş ortağı ya da müşteri arasında kurulan ilişkilerde bu netlik sağlanmadığında, uyuşmazlıklar kaçınılmaz olur.
Hak ve yükümlülükler; hizmetin kapsamı, performans ölçütleri, veri işleme ve depolama, erişim hakları, teknik destek hizmetleri gibi başlıkları içerir. Taraflar arası dengesizliğin önlenmesi için yükümlülüklerin ölçülü olması, yükümlülük ihlallerinde uygulanacak yaptırımların açıkça düzenlenmesi gerekir.
Sözleşmelerde ayrıca hizmetin kesintisiz sağlanması, hata düzeltme süreleri (SLA – Service Level Agreement), güncellemelerin yapılma şekli gibi teknik hususlara da yer verilmelidir. Tarafların beklentilerinin uyumlu hale getirilmesi, sözleşmenin uzun ömürlü olmasını sağlar.
2.4.2 Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri
Her sözleşmede yer alması gereken bir diğer önemli başlık, uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Taraflar arasında doğabilecek anlaşmazlıkların nasıl çözüleceği, hangi mahkemelerin yetkili olduğu veya alternatif çözüm yollarının (arabuluculuk, tahkim vb.) tercih edilip edilmeyeceği açıkça belirtilmelidir.
Legaltech sektöründe uluslararası iş birlikleri yaygın olduğundan, sözleşmelerde yargı yeri seçimi (forum selection) ve uygulanacak hukuk (choice of law) hükümleri de oldukça önemlidir. Özellikle sınır ötesi yazılım lisans anlaşmalarında, tarafların yargı yerini önceden belirlemesi, belirsizliği azaltır.
Ayrıca startup’lar için uyuşmazlıkların hızlı ve maliyetsiz biçimde çözülmesi büyük avantaj sağlar. Bu sebeple alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının (özellikle ticari tahkim veya online arabuluculuk) tercih edilmesi önerilir.
2.4.3 Kişisel Verilerin Korunması ve Sözleşmeye Entegrasyonu
Legaltech sözleşmeleri çoğunlukla kişisel veri işleme ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, sözleşmelerde mutlaka KVKK uyumluluğunu sağlayacak özel hükümlere yer verilmelidir. Kullanıcının verilerinin nasıl toplandığı, hangi amaçlarla işlendiği, üçüncü taraflara aktarım şartları, veri güvenliği önlemleri ve saklama süreleri sözleşmelerde açıkça tanımlanmalıdır.
Sözleşmeye eklenecek veri işleme protokolleri ve gizlilik taahhütleri, şirketin KVKK uyumu konusundaki kararlılığını gösterir. Ayrıca yasal yükümlülüklere ek olarak, kullanıcı güvenini sağlama açısından da önem taşır.
3. SONUÇ
Legaltech sektöründeki startup’lar, sundukları dijital çözümlerle hukuk sistemlerinin verimliliğini artırmakta, bireylerin ve kurumların hukuki hizmetlere erişimini kolaylaştırmaktadır. Ancak bu teknolojik ilerleme, ciddi hukuki sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Kuruluş aşamasından sözleşmelere, veri koruma yükümlülüklerinden iş ortaklığına kadar her aşama, dikkatli ve profesyonel bir hukuki planlama gerektirir.
Sektörün dinamizmi, startup’ların çevik hareket etmesini gerektirirken, mevzuata uyum, sürdürülebilirlik ve yatırımcı güveni açısından vazgeçilmezdir. Türkiye’de hızla gelişen bu sektörün daha da güçlenmesi için hukukçularla yazılım geliştiriciler arasındaki iş birliği kilit rol oynamaktadır.
3.2 Legaltech Startup’ları İçin Sürdürülebilir Hukuki Altyapı Önerileri
- Uzman Hukuki Danışmanlık Alın: Kuruluş, sözleşme yönetimi ve KVKK süreçlerinde profesyonel destek alın.
- Dokümantasyon ve Şeffaflık: Tüm iş süreçlerini kayıt altına alın, kullanıcıları açık şekilde bilgilendirin.
- Sözleşmelerinizi Güncel Tutun: Mevzuat değişikliklerine göre düzenli sözleşme revizyonları yapın.
- Veri Koruma Kültürü Oluşturun: Tüm ekibi KVKK ve siber güvenlik konularında eğitin.
- Yatırım Öncesi Hukuki Denetim Yaptırın: Yatırım sürecinde karşılaşabileceğiniz riskleri önceden belirleyin.
KAYNAKÇA
- Kişisel Verileri Koruma Kurumu. (2023). Aydınlatma Yükümlülüğü Rehberi. https://www.kvkk.gov.tr
- AEY Legal. (2023). KVKK Kapsamında Startup'ların Yükümlülükleri. https://aeylegal.com
- Para Dergi. (2023). Hukuk Teknolojileri Pazarı Hızlı Büyüyor. https://paradergi.com.tr
- Yılmaz, O. (2022). LegalTech Uygulamalarının Türk Hukuk Sistemi Açısından Değerlendirilmesi. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 9(2), 185–204. https://dergipark.org.tr/en/pub/ybuhukuk
- Koçak, E. (2023). Girişimcilikte Hukuki Risklerin Yönetimi: Startuplar İçin Bir Model Önerisi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 29(1), 67–88. https://dergipark.org.tr/tr/pub/ahbvuifd
- Demirtaş, B. (2022). Türkiye’de Girişim Ekosisteminin Hukuki Altyapısı: Mevzuat ve Uyum Sorunları. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 28(1), 122–145.
- Kişisel Verileri Koruma Kurumu. (2022). Veri Güvenliği Rehberi (Teknik ve İdari Tedbirler). https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6855/Teknik-ve-Idari-Tedbirler
- TÜBİTAK BİLGEM. (2023). Siber Güvenlikte Yeni Trendler ve KVKK’ya Uyum. https://bilgem.tubitak.gov.tr